HİKAYEMİZ

BODRUM’UN GEÇMİŞİ KOCADON MUSEUM HOTEL’DE YAŞAYACAK

GEÇMİŞİN HİKÂYESİ

Kocadon Museum Hotel, Bodrum’un en işlek sokaklarından Davulcu Ali Sokak’ta yıllara meydan okuyan harap bir taş bina iken şimdilerde, tarihi özelliklerine sadık kalarak gerçekleştirilen restorasyon sayesinde, yepyeni görünümü ile göz kamaştırmakta. İnşa edildiği zamana dair net bir kaynak bulunmayan fakat 200 yıla yakın bir geçmişe sahip olduğu düşünülen bu görkemli yapı, Kocadon ailesine dedelerinin yadigârıdır.

Uzun yıllar metruk halde bırakılan bu bina, Dilek Kocadon’un büyük çabalarının ışığında eski ihtişamlı günlerine kavuşarak bizi Bodrum’un geçmişine doğru uzanan bir yolculuğa davet ediyor. Kocadon Museum Hotel adıyla hizmete açılan binanın tarihçesini sahibi olan Dilek Kocadon’un anlatımıyla öğrenelim…

“Bodrum’un tarihi yapılarından biri olan bu bina, bize atalarımızdan miras kalan topraklar üzerinde yükselirken, muhteşem mimarisi ve ilginç yaşanmışlıklarıyla da bizleri büyülüyordu. Uzun uğraşlar sonunda, bu binayı yenilemek ve bizi etkileyen bu geçmişi herkesle paylaşmak için gerekli izinlerimizi, belgelerimizi alarak tadilatlarımızı tamamladık. Kayıtlara baktığımızda Davulcu Ali Sokak’ta bulunan bu arazide 7 kuşak boyunca Kocadon ailesi yaşamış. Yaşayan büyüklerimizden öğrendiğimiz kadarıyla binanın hikâyesi ailemizin içerisinde hep şöyle anlatılır;  ‘Büyük büyük dedemiz Bekir’in oğlu olan Ömer dedemiz büyük babaannemiz ile evlendikten sonra, kalabalık bir aile olan dedemlerin evine taşınırlar.  Büyük babaannemizin babası kızının o kalabalık ev yerine, Ömer dedem ile birlikte kendi ailelerini kuracakları yeni bir yuvada yaşamalarını ister ve onlara bir ev hediye eder. Fakat bu sefer de Bekir dede, oğlunun başka bir eve iç güveysi gibi gitmesini hazmedemez ve kendi arazilerinden birini oğluna verir. Gelini için, tüm imkânlarını seferber ederek en iyi ustaları tutar ve Bodrum’un en güzel evini inşa ettirir. Onlar her ne kadar bir ömür geçirmek isteseler de bu evin yapımından birkaç sene sonra 1. Dünya Savaşı başlar. Savaş sırasında eve isabet eden bir top güllesi evin yanmasına ve yıkılmasına neden olur. Ev yıkıldıktan sonra, şu an Kocadon Restaurant olan mülke taşınarak hayatlarına burada devam ederler.’”

BODRUM’UN YAŞAYAN MÜZESİ

Kocadon Museum Hotel’in en önemli özelliği, Kocadon ailesinin atadan, dededen miras kalan eşyalarının sergilendiği bir müze olarak hizmet vermesidir. Kocadon Müzesi olarak planlanan ve burayı ziyaret eden misafirlerinin konaklamasına olanak sağlayan Kocadon Evi de diyebileceğimiz bu otele adım attığınız anda gerçek bir Bodrum yaşamına tanık olursunuz. Otelin müze özelliği sadece eşyalarla sınırlı değildir, avluda üzeri camla kapatılarak sergilenen Geç Antik döneme ait tarihi kalıntıları da görebilirsiniz. Ayrıca zeminde Bodrum Amerikan Hastanesi’nde ortaya çıkan kalıntılardaki motiflerin birebir kopyaları bulunur.

Kocadon Museum Hotel, Bodrum’a özgü renklerden, simgelerden oluşan odaları ve dekorasyonuyla sizlere Bodrum’da Bodrum’u doyasıya hissettirir. Tarihi özellikleriyle kendine özgü bir konsepte sahip olan bu otelde, tüm bu dokuları öne çıkaran dokunuşlar büyük bir dikkat ve özenle hazırlanmıştır. Kaktüs, Derin Mavi, Sünger, Mandalina, Zeytin, İncir, Gelincik, Begonvil, Orman ve Eski Ev olarak adlandırılan toplamda 10 odası bulunmaktadır. Odaların içinde görülen tüm renk, motif ve desenler kendi isimlerine uygun şekilde seçilerek detaylı çalışmalar sonucunda uygulanmıştır. Otelde göreceğiniz çoğu obje, vitray, seramik ve mimari detay özel tasarım ve özel üretimdir.

Uzun yıllarını bu binanın restorasyonuna adayan Dilek Kocadon, otelin 11’inci odasını da kendi için özel olarak tasarlayarak burada yaşamaya başlamıştır.

“Buraya gelen herkes benim gerçek misafirlerim olacak. Misafirlerimiz geleneklerimizde olduğu gibi baş tacımızdır. En iyi şekilde ağırlamak da bizim görevimiz.”

Dilek Kocadon